Lider Haber

1’den Farklı Bir Yerde Durmayan 301

1’den Farklı Bir Yerde Durmayan 301
Mehmet Akif Ertaş( akif@liderhaber.com )
08 Haziran 2020 - 22:50

Altı yıl önce, Soma’da gerçekleşen; sanıldığı gibi, maden kazası veya faciası değil, düpedüz cinayetti ama cinayet yerine, ısrarla, kaza ve facia kelimeleri tercih ediliyordu; bugün de farklı bir manzaranın varlığından söz etmek mümkün değil.

Madenle cinayetin bir araya getirilmesine sıcak bakılmamaktadır çünkü melodramatik kurgu, sadece, sinema, edebiyat ve müziği değil, onlarla, sanatın diğer alanlarına nazaran daha fazla ilgilenenlerin hayatını da etkilemiştir.

Edebiyat, sinema ve müzik üçlüsü, her daim birbirlerini etkilemişlerdir ama Türkiye’de söz özellikle melodramatik kurgudan açıldığında etkileme, birbirleriyle kenetlenmeye dönüşmüştür.

Kenetlenme, sanıldığı gibi, sadece santimantal refleksin adetâ nüfuz ettiği çalışmalarda değil, odağına, maden cinayeti gibi sorunları aldığı izlenimini, melodramatik kurgu sayesinde uyandıran, bu yüzden de sözümona olmaktan kurtulamayan eserlerde de varlığını fazlasıyla hissettirmiştir.

Maden cinayeti, altı yıl öncesinin değil, yılların çözülemeyen sorunudur ama bu soruna, Türkiye’de sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen sinema filmi, edebiyat ve müzik eserinde değinilmiştir.

Değinilme fiili boşuna kullanılmamıştır çünkü sorun, bu eserlerde baş veya yan rolde değildir; fon olarak kullanılmıştır.

Yavuz Özkan’ın çektiği Maden, Sinan Çetin’in ilk yönetmenlik denemesi olan Bir Günün Hikâyesi, sorunun fon olarak nasıl kullanıldığına verilebilecek iki örnektir. Gerçi maden, aynı zamanda Özkan’ın filminin de adıdır ama yönetmeni, sözü edilen kurgunun kalıplarından kurtulamadığı için, izleyici, karşısında gözyaşlarını tutamadığı bir hikâyeyi izlemek zorunda kalmıştır. Hikâye onu maden işçisinin katı gerçeğiyle yüzleştirememiştir. Filmin Zülfü Livaneli tarafından hazırlanan müziği, melodramatik kurgunun zeminini sağlamlaştırmıştır.

Müzikte de, Âşık Mahzunî Şerif’in Madenciler’i dışta bırakılırsa, adları anılan sinema filmlerinin ötesinde cümle kurulduğunu vurgulamak mümkün değildir.

Madenciler’i Grup Yorum’un Madenciden ve Ozan Emekçi’nin Maden Ocağında ezgilerinden ayıran, dizelerini kaleme alan ozanın, okurunu, simülasyona uğramamış, olabildiğince katı gerçeklikle yüzleştirmek istemesidir.

Bu ozanın, Ücreti bir aferindir dizesi, sorunun niçin çözülemediğini, lafı dolandırmadan anlatmaktadır.

Bu cümleleri okuyan ve müzik analizlerini takip eden okur, melodramatik kurgu kavramının, Bir Mayıs İşçi Bayramı’na müzik eşliğinde bakan yazıda da kullanıldığını hatırlayacaktır. Kavram burada da ağırlanmıştır çünkü madenci aynı zamanda doğal olarak işçidir ve onun sorunlarına eğilenler, çözümü bürokratik zihniyette aradıkları için, sorunların, daha doğrusu cinayetlerin ardı arkası kesilmemektedir.

Sorunlarına sinemada odaklanacak, Nanni Moretti gibi yönetmenlerin olamayışı, Âşık Mahzunî Şerif’e müzikte başka halkaların eklenemeyişi yüzgöz olmaktan kurtulamadıkları trajediye üzülenlerin çoğalmasını sağlamaktan başka bir işe yaramamıştır.

Soma’da 301 can, canından olmuştu. 301’e istatistiksel veri olarak bakmayıp, onun 1’den farklı olmadığını kavrayanlar, yaşanması muhtemel cinayetlerin önüne geçilmesine de yardımcı olacaklardır.

LİDER HABER.... HABERİN LİDERİ...

porno sex brazzers porno hd porno porn porno seyret hack forum

betmarino aresbet betnano asyabahis mroyun bahigo mobilbahis bets10 imajbet betper