Lider Haber

Anadolu Quartet

Anadolu Quartet
Mehmet Akif Ertaş( akif@liderhaber.com )
25 Ekim 2019 - 7:39

 Türk Halk Müziği formundaki eserlerin Klasik Batı Müziği ile buluşturulmasının miladında Türk Beşleri vardır.

Rus Beşleri’nden ilham alarak kendilerini bu şekilde adlandıran kompozitörler, Türk Milli Kimliği’nin yerinin sağlamlaşması için özellikle Türk Halk Müziği formundaki eserlere yönelmişlerdir.

Onların bu eserlerden yararlandıkları süre zarfında; Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken, Sadi Yaver Ataman gibi halkbilimciler de derleme çalışmalarını yoğunlaştırmışlardır.

Bu çalışmalar, kuşkusuz, üzerine ölü toprağı serpilmiş birçok eseri gün ışığına çıkarması bağlamında kıymetlidir; mesaiye katılanlar ve onların mesai uğruna çürüttükleri dirsek, eskittikleri pabuç görmezden gelinmemelidir  ancak bunun yanında, aynı oranda; Kürtçe, Ermenice, Rumca ezginin Türkçeleştirilmesiyle de, aslında Anadolu’nun kültürel zenginliğini vurgulamaktan çok Türk Milli Kimliği’ni inşa etmenin ve bunun altını ucu sivri kalemle çizmenin amaçlandığı unutulmamalıdır.

Türk Beşleri’nin hedefinde de iki müzik türünü buluşturmak olduğu ve zaten onlar da Türk Milli Kimliği’nin inşasına sempatiyle baktıkları için, Anadolu’nun kültürel zenginliği üzerinde durma gereğini hissetmemişlerdir.

Türk Beşleri’nin izini sürmekle birlikte kendi stilini oluşturan Yalçın Tura da iki müzik türünü buluşturan eserlere kıymetli örnekler vermiş bir kompozitördür ancak onun odak noktasında da Türk Milli Kimliği’nin inşası olduğu için, Anadolu’nun kültürel zenginliğini ister istemez es geçmiştir.

Türk Beşleri’nin ve Yalçın Tura’nın çalışmalarındaki etkisini hiçe saymamakla birlikte Anadolu’nun kültürel zenginliğini özellikle vurgulayan ve vurgusunu somutlaştıran isim Cihat Aşkın’dır.

Her Cumartesi, 5 Nolu Cezaevi, Hay Way Zaman- Dersim’in Kayıp Kızları belgesellerinin müziklerini hazırlayan Ahmet Tirgil’in 2008 yılında kurduğu, Tirgil’in yanında; Utku Barış Andaç, Ozan Nabi Akın ve Ruşen Arslanargun’un dâhil olduğu; Utku Barış Andaç’ın ayrılmasının ardından Özgür Kement’in katıldığı Anadolu Quartet ise; Anadolu’nun birden fazla kimliğe ev sahipliğini layıkıyla üstlendiğini vurgulayarak ve vurgusunun içini doldurarak farklı bir sayfa açmıştır.

Başlangıçta sadece Klasik Batı Müziği eserlerine sabitlenen grup, repertuarını zamanla genişletmiş, Türkçe ve Türkçe yanında, Anadolu’da var olmuş ve var olmaya devam eden dillerin ürünlerini Klasik Batı Müziği ile buluşturmayı, daha doğrusu hâlleştirmeyi hatta hasbihâl eyletmeyi  sürdürmüştür ve sürdürmektedir.

Kültürel zenginlik kavramının üzerinde duranlar, Anadolu isminin ulus-devleti inşa edenler tarafından verildiğini ve ismin bu kavramı değillediğini düşünmüşlerdir. Anadolu Quartet’i oluşturanlar bu yorumu ellerinin tersiyle iten, refleksle yüzgöz olmayan bir alan açmışlardır.

Grup üyeleri; kendilerinden önce iki müzik türünü buluşturan kompozitörleri ve onların çalışmalarını yok saymak için değil, yaşanan sorunlu süreci algılamak ve müzikal estetiği merkeze oturtan çözümler bulmak için bir araya gelmişlerdir.

Anadolu ezgilerini sadece Klasik değil, aynı zamanda  Çağdaş Klasik Batı Müziği’nin tekniklerinden istifadeyle yorumlayan; Tara Jaff, Sakinâ Teyna, Mehmet Atlı gibi isimlerle projelere imza atan Anadolu Quartet için müzik, enternasyonal söylem geliştirmenin vazgeçilmez araçlarındandır. Enternasyonal söylem geliştirirken filizlendiği yeri ihmal etmemesiyse onu farklı kılan özelliğidir.

Anadolu Quartet, bu farklılığın farkında olanların hemderdi olmak için yola çıkmıştır. Farklılığın farkında olanlar çoğaldıkça, başka gruplar, aynılığın, tek yönlülüğün ipi en önde göğüslememesi için bu zorlu yarışta yerlerini alacaklardır.

LİDER HABER.... HABERİN LİDERİ...

porno sex brazzers porno hd porno porn porno seyret hack forum

betmarino aresbet betnano asyabahis mroyun bahigo mobilbahis bets10 imajbet betper