Avrupa Birliği(AB) raporlarında kadın cinayet ve tacizlerinde Fransa ile Almanya ilk iki sırayı paylaşıyorlar. 2017 de Fransa’da 601 kadın cinayete kurban giderken; Almanya’da 380, İngiltere’de 227 kadın cinayete kurban gitmiş.

Maalesef ülkemizde de kadın cinayetleri yaşanmakta, toplum olarak üzülmemize sebep olmaktadır. İçişleri Bakanlığı 2020 de 234 kadının cinayete kurban gittiğini açıkladı. Hakikaten üzülmemek elde değil.

Şöyle yanlış bir değerlendirme yapmamalıyız: ” AB ülkelerinden daha az kadın cinayeti ve taciz yaşanıyor ” böyle demek, cinayetlere mazeretler uydurmaktır. Bizim kültürumüzde, geleneklerimizde, inancımızda eşlerin birbirleriyle yüksek sesle konuşmaları bile hoş karşılanmazken, kadın cinayet haberleri duyar olduk.

Efendim ama diye başlayan savunma olamaz. Yanlış evlilikler, yanlış tercihler vs her ne sebepten olursa olsun bırakın eşlerin birbirini öldürmesini, kimsenin bir başkasına hakaret etme, incitme hakkı olamaz.

Saygı, saygı, saygı… Aile sorumluluğu, eş sorumluluğu, insan olarak sorumluluklar idrak edilerek eşlerin birbirini kıymetlendirmesi, karşılıklı sadakatlerini güçlendirmeleri gerekiyor. Tabi eşler arasında huzursuzluk varsa; Çocukların psikolojilerinde, yaşamlarında derin yaralar açıyor. Bunu da unutmamaları gerekiyor.

Rabbimiz evlerinize huzur bereket versin.  Saygıyla, onurla yaşayın İnşaallah. Vesselam.