Euro 2020 Elemeleri H grubunda bulunan milli takımımız beşinci maçında Andorra ile İstanbul’da karşı karşıya geldi. Maç öncesinde Türkiye 9 puanda iken Andorra puansızdı. Maçın büyük bir kısmında topun Andorra’nın sahasında oynanacağı  ve oyun kontrolünün bizde olacağı, maçın gidişatı açısından tahmin edilen bir durumdu. Andorra bizim seviyemizde bir rakip değil. Teknik olarak bizden çok aşağılarda olan bir ülke. Taktik anlamda baktığımızda bizle oynadıkları maçta sadece defansa çekilip ileri çıkarken gelişigüzel uzun toplar denediler. Herhangi bir sıkı defans ya da kontra atak taktiği içinde değildiler. Zaten Avrupa şampiyonası elemelerinde oynadıkları  54 maçı da kaybetmişler. Bu kadar zayıf bir rakibe karşı kendi sahamızda, yetenekli oyuncularımızla, hücum futbolu oynatan Şenol Güneş hocamız ile gol bulmakta zorlandık. Maç boyu topun ve oyunun hakimi Türk milli takımı idi. Fakat topu yeterince hızlı dolaştıramadık. Pozisyona girmekte zorlandık. Akıcı bir oyunumuz yoktu. Sadece 38’den 45+’lara kadar rakibi boğduğumuz bir zaman dilimi vardı. İkinci yarıda da pozisyon bulmakta zorlandık. Sıfıra inerek neredeyse hiç orta yapamadık.  Durum böyle olunca işimiz uzaktan atılan şutlara kalmıştı. Onda da pek etkili olamadık. Bir de arka direğe yapılan erken ortalar denedik. Cenk Tosun gününde değildi. Hakan Çalhanoğlu’nun neden 80. dakikaya kadar sahada kaldığını bilmiyorum. Son dakikalarda Ozan Tufan’ın kornerden gelen topa yaptığı kafa vuruşunda golü bulduk. İşin bir başka kötü tarafı Andorra’ya karşı golden sonra paslaşırken ‘’Oley, oley’’ çekmemiz oldu. Bu kadar kolay bir maçı böylesine zor kazanmamıza rağmen sonuç olarak baktığımızda kazanmamız gerekiyordu ve kazandık.

Elemelerin altıncı maçında ise deplasmanda Moldova ile karşı karşıya geldik. Şenol Güneş sahaya Andorra maçındaki kadrodan beş oyuncuyu değiştirerek çıktı. Moldova grubun zayıf takımlarından biri olmasına karşın Andorra’ya göre daha iyi bir takım.  Maça da dirençli başladılar. İlk 20 dakika milli takımımız pozisyon bulmakta ve oyuna hakim olmakta zorlandı.  İstediğimiz oyunu sahaya tam yansıtamasak da en azından ne yapmak istediğimizi bilen bir görüntü çiziyorduk. İlk yarının sonlarına doğru Dorukhan’ın uzun topunda savunma arkasına sarkan Cenk tam bir usta golcü soğukkanlılığıyla kaleciyi geçerek golü attı. Golden sonra milli takımımız daha kendinden emin bir görüntü çizdi, Moldova takımı ise demoralize oldu.  İkinci yarıda Moldova pres yapmaya ve oyuna ortak olmak adına bir şeyler yapmaya çalışsa da Deniz’in frikik golü maçın kırılma anı oldu. İkinci golden sonra maç tamamen koptu ve milli takımımız istediği şekilde tempoyu ayarladı. Bazen rölanti oynadık bazen de farkı artırmak adına fırsatlar aradık. Moldova daha fazla karşı koyamadı. Oyunun son bölümünde de bulduğumuz gollerle 4-0 kazanarak çok önemli bir galibiyet aldık. Oyun olarak deplasmanda bu oyun ve sonuç tatmin ediciydi.

Maçı kazanmamızın dışında bizi en çok sevindiren gelişme ise İzlanda’nın Arnavutluk’a yenilmesi oldu. Böylelikle milli takımımız ve Fransa 15 puana yükselirken İzlanda 12 puanda kaldı. Elemelerde sırasıyla Arnavutluk, Fransa(D), İzlanda ve Andorra(D) ile oynayacağız. Deplasmanlardan birinin Andorra olması avantaj çünkü grubun en zayıf takımı. Eğer geri kalan maçlarımızda diğer üç takımı yenip Fransa ile berabere kalırsak grup lideri oluyoruz. Fransa’ya takılırsak içeride İzlanda’dan bir puan almamız bile bizi ilk ikiye sokacaktır. Daha İzlanda’nın da Fransa ile oynayacağını düşünürsek bizim şansımız çok yüksek. Milli takımımız Euro 2020 yolunda emin adımlarla ilerliyor. Play-off oynamadan ilk ikiye girerek kafamız rahat bir şekilde turnuvaya katılabilirsek gerçekten önemli bir başarı elde etmiş olacağız. Yeni jenerasyonumuz ile istediğimiz seviyeye gelebileceğimizi düşünüyorum.