Dürüst olmayan insanların ” Dünyada dürüst insanı kandırmaktan daha kolay bir şey yoktur. ” gibi yanlış kaneate kapıldıkları için; Sürekli entrikalar içerisinde oldukları bilinen gerçek. Ama her nasılsa kandırılanların kandırıldıktan sonra ” bu kadarını beklemiyordum ” diyerek esasen bir insanın bu kadar bayağılaşamayacağını düşündüklerinden kandırıldıkları anlaşılıyor.

Tabi, sürekli aldanılıyorsa yalancıların, dolandırıcıların haklı çıktıklarını da söyleyebiliriz. Ancak, inançlı insanlar için sürekli kandırılmak kabul edilebilir durum değil. Çünkü Peygamberimiz Hz Muhammed(sav) “(Akıllı ve olgun) Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.” (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) buyurarak bizleri uyarmıştır, uyanık olmamız gerektiğini işaret etmiştir.

” Yalan Konuşmaktan, Aldatıcı olan Sözlerden ve Fiiliyatlardan Sakının ”  Hac suresi, ayet 30.

Günlük yaşamımızda olduğu gibi siyasi alanda da dürüstlük beklemeliyiz. Sürekli yalan söyleyen, olmayacak(olmaz) vaatlerde bulunanlara kanmamalıyız. Nasıl ki rutin yaşamımızda muhataplarımızın oldukları gibi görünmelerini istiyorsak; Siyasi alanda ki cihlerimizde oldukları gibi görünmek mecburiyetindedirler. ” Efendim o seçim vaktiydi. Öyle vaatler olur ” diyen biri oyumuzu haketmiyor demektir.

Maalesef ticari alanda da çok yalan söylenilir oldu. Daha çok müşteri kazanmak, daha fazla dünyalık kazanmak için yalan söyler olduk. Haram – helal kıyasını unuttuk. Utanma duygusunu bir kenara koyduk.

Sahabeden Muaz Bin Cebel (ra) Peygamberimiz Hz Muhammed(sav) in: “ En hoş, en güzel kazanç o tüccarındır ki, konuştuğunda yalan söylemeyen; Emniyete ve emanete hıyanet yapmayan, vaadinden, sözünden dönmeyen, borcunu geciktirmeyen, alacaklısını sıkıştırmayan, mallarını satarken aşırı bir şekil meth etmeyen övmeyen, mal alırken de o malı kötüleyerek fiatını düşürmeye çalışmayan,İnsanların zaaflarını ve ihtiyaçlarını fırsatcılık yapmayan tüccar,  en hoş kazanan tüccardır,  “ dediğini bizlere aktarıyor.( Ramuz el Hadis no: C 2, S 114, H 10 )

Dürüstlük ahlakidir, yalancılık gayri ahlakidir. Devamlı tekrar ediliyorsa,artık onu hastalık (mitomani) olarak değerlendirmemiz lazım. Tedavi şart yani.

Hemen her konuda olduğu gibi dürüstlükte eğitim konusudur. Dürüst, inançlı nesil yetiştirebilirsek; Yalandan, dolandırıcılıktan istisnai olarak bahsederiz. Korkarım böyle devam ederse; Herkes birbirinin dürüstlüğünü sorgular olacak.

Biliyorum çok geniş bir konu. Genişçe işleme imkanımızda yok.  Öyle ya okumayı da pek seven bir toplum değiliz. Kısa ve öz yazalım istiyoruz. Hiç olmazsa çocuklarımıza dürüstlüğü, inancı, kültürümüzü aşılayabilirsek; Yegane çözüm olacak. Dürüst yaşayıp; dürüst, inançlı kalabilmeniz temennilerimle Allah’a emanet olun diyorum, Vesselam.