BIST 100
10.720,36 -0,06%
DOLAR
41,8190 0,19%
EURO
48,6128 0,45%
GRAM ALTIN
5.404,54 1,25%
FAİZ
40,01 -0,25%
GÜMÜŞ GRAM
67,45 1,90%
BITCOIN
112.189,00 -1,88%
GBP/TRY
55,8959 0,45%
EUR/USD
1,1619 0,48%
BRENT
62,73 -3,82%
ÇEYREK ALTIN
8.836,42 1,25%
İstanbul Hafif Yağmur
İstanbul hava durumu
15 °

AİLE YAZILARI -1-

kose_yazisi

SİYASETİN GÜNAHLARI (MI?)
TOPLUMUN SUÇLARI (MI?)
- AİLE İÇİ PANDEMİ ( İRADE TRAVMASI)-

Biz Müslümanların en yaygın "Kısır döngü/Başa dönmek" hallerimizin ana sebebi ve ısrarla "Yanlış teşhis sendromu" diyeceğimiz durumumuzun gerekçesi "İRADE"yi doğru tarif edemeyişimiz, İRADE hakkındaki tasavvurumuzdaki saplantılar; Ve tabi bir İRADE İLMİ SİYASETİ'mizin olmayışıdır.

Bugün Müslüman ailelerin düzenli "şikayet" konusu yaptığı; Boşanma, Aile içi şiddet, ergenlikte cinsel travmalar, gençlerde teşhircilik ve çıkarcı ilişkiler; Toplumun sürekli "Ahkalsızlık-Çürüme" veya "Biz böyle değildik!..." gibi tüm şikayetleri aslında İRADE ile ilgilidir. Yani İrade ağacının gölgesinden ibarettir.

Peki, Müslümanlar neden İRADE kavramına/edinimine/sözlüğüne "eksik algı", "zanlı bakış", "Hatalı yorum" ve en önemlisi de "İradeye yabancılaşmış kültür" durumuna düştüler/düşürüldüler?

Kuşkusuz bu konu üzerinde uzun müzakereler gerekmektedir. Ancak en temel/kritik/kod işlevinde bazı müzakere notlarını paylaşmakta fayda var.

***

1) MODERNLEŞME BİR "İRADEİZM" POLİTİKASIDIR.

Müslüman dünya iki yüzyılı aşkındır karşılaştığı ve karşısında önce edilgenleştiği ardından entegre olduğu ve şimdi de o zihniyetle hareket ettiği "Modernleşme" sürecini başından beri anlayamamış, çözememiş ve dudak tiryakiliğiyle eleştirse de davranışsal olarak öykündüğü bir yaşam tarzı olmuştur.

İnsanlık tarihinde İradeyi yücelten, kutsayan, merkeze koyan ve en önemlisi de "İrade senin ise; bedenin de hayatın da senin!..." akidesini yaygınlaştıran dönem Modernleşme dönemidir.

Yani modernleşme "bir insan arkeolojisi" etkisinde iradeyi ortaya çıkarmak adına üstüne yığılmış toprakları ( Ki modernleşmeye göre Din, Gelenek, Milliyetçilik iradenin üstündeki yığılı topraklar hükmündedir...) kaldırma iddiasındadır; Bireylerin kendi iradelerini bulma ve onu ölünceye kadar yüceltme/şefaatleştirme/ikonlaştırma/direniş cephesi yapma paradigması/politikasıdır.

Modernleşmenin bu irade politikası ve "İRADEİZM" doktrini o kadar çok zihinlere, kalplere, hayata, sokağa, aileye inmiş/oturmuş durumdadır ki; özellikle Müslüman ailelerin afallayarak, anlayamayarak, çözemeyerek ancak içinde yaşayıp sürüklendiği bu "İradenin halleri/gölgeleri" sürecinde; bir de sözüm ona "İslami hayat koçluğu"na soyunmuş bir sürü şöhret şehveti bağımlısı tiplerin pazardaki "bitki aktarları" gibi önerdikleri zihinsel ve davranışsal önerilerle iş daha da metastaz/enfekte olmaktadır.

Dolayısıyla İslam'ın İRADE konusundaki yaklaşımını-metodunu çözememiş bir dindarlık durumu ancak modernleşmenin tüketicisi/kölesi/taşeronu kalır. Zaten mevcut durum da budur!...

Kaldı ki ne ailelerde ne aile alanında uzman geçinenler de ne de Aile/Bakanlığı gibi devlet kurumlarında bir İRADE sözlüğü, gündemi, politikası, programı, terbiyesi, keşfi... yoktur!... Tam aksine sadece sonuçlarından şikayet edilen ve tuhaf bir telkin/vaaz seanslarından oluşan "Davranışsal/ezberletilmiş" telkinler olmaktadır.

Oysa toplumun, devletin, çevrelerin "normal dışı", "ahlak dışı", "etik dışı" diye yaftaladığı tüm durumlar; suçlanan-hedef gösterilen herşey, birey tarafından "İRADE KEŞFİ VE KEYFİ" olarak görülmekte ve yapmak adına direnç gösterilmektedir. Dolayısıyla iradeyi ikna edemediğiniz hiç bir şey sizin asla kontrolünüzde olmayacak ve istediğiniz ana yol/istenen kadar içinde olmayacaktır.

Nitekim aileler İRADE hakkında kendi cehaletlerini/acziyetlerini ( bu ifadelerim hoş görülsün) önce Okul'a yani eğitim sistemine, ardından sokağa yani topluma ve ardından müdahil olmadığı için Devlete yüklemektedirler... Yani "İradesizleştirilmiş aileler" durumu yaygın.

Oysa gerçek de çözüm de işin aslı da astarı da ne eğitimde, ne toplumda ne de devlette bulunabilir. Hepsinde bir Pandemi gibi yayılmış/oturmuş bir İRADE'ye yabancılaşma durumundan kaynaklanıyor.

Modernleşmenin İRADEİZM doktrini karşısında Müslüman dünya sözüm ona ( Modernleşmeyi "Zehirleyen kafa" görenler açısından tabi) panzehir olarak "TESLİMİYET" kavramını-sözlüğünü kullanmaktadırlar.

Çok ilginçtir ki; İslam'da İrade kavramını/edinimini çözememiş bir zihniyet-kültür doğal olarak "TESLİMİYET" eylemini de çarpıtarak, içini boşaltarak ve en tehlikelisi de ğalat-ı meşhur haliyle yücelterek kullanacaktır. Nitekim "Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek" işlevinde; maalesef Teslimiyet konusu da "teşhis de yanlış tedavi de" içeriğinde etkinleştirilmektedir. Yani İRADE konusunda yapılan seri hata bir de TESLİMİYET eylemi noktasında da yapılmaktadır.

***

2) İRADESİZLEŞTİREREK MÜSLÜMAN YAPMAK KİMİN TUZAĞI?

Şahsen, bir Müslüman olarak, İmam-Hatip ve İlahiyat öğrenciliğim dönemim boyunca, en fazla çarpıtılan/dönüştürülmüş tanımlı kalan kavramın/kelimenin "Müslüman" olduğuna tanık oldum.

Çünkü "TESLİM OLMAK" fiili ile tarif edilen Müslümanlığın Kur'an ve Sünnet'teki İRADE-TESLİMİYET arasında örülen zihniyetten bi haber kullanıldığına tanık oldum.

Üstelik bizim toplumda "Teslim olmak" ifadesinin ısrarla ve inatla "İRADEYİ TESLİM ALMAK" şeklinde kullanıldığını/uygulandığını gözlemledim. Yani iradenin kendisini bir şeye teslim etmesi veya iradenin teslim olma ihtiyacını değil de; bizzat iradenin kendisini teslim almaya yönelik bir eylem üzere kalındığını gördüm.

Aileler çocuklarının iradesini teslim almaya çalışıyor; Cemaat-Örgüt-Tarikat kümelenmelerinde "Allah'ın emri bu yönde!" iddiasıyla başların/liderin/şeyhin topluluğun iradesini teslim alma çabası ortada ve hatta iradeyi teslim ederek ancak bu yapı içinde durula bileceği kültürü... Tabi bir de devletin bile "Vatandaş" tarifi iradenin devlete teslimi şeklinde izah ediliyor.

Dolayısıyla bu "İradeyi teslim almak" ile "Müslüman olmak" arasında kurulan bağ-ilişki ve iradeleri teslim almak adına yapılan herşey; Modernleşmenin İRADEİZM karşısında dağılıp gidiyor; tutunamıyor.

Tabi her tutunamamada bir "modernleşmeyi aşağılama" seansı geliyor. Oysa ana konu şu: Modernleşmenin İRADEİZM programına karşı nasıl duracağımızdan önce; Biz İRADE hakkında ne biliyor, ne yapıyor ve nasıl bir program işletiyoruz?

Müslüman ismini "Teslim olmak" diye tarif ederken; neyi kime nasıl teslim edeceğiz?

"Allah'a teslim olmak" cümlesini bile iradesini götürüp bir kişiye, grupa, tüzel kişiliğe teslim etmek diyen anlayan ve bunu da "Teslim ettiğim yer beni Allah'a yaklaştırıyor!" diye ikna eden bir kült içinde; İRADE kavramını da TESLİMİYET eylemini de nasıl sağlıklı tarif edebilecek ve uygulayacak sınız?

***

Mesela; Çıplaklık/Teşhirclik, Yalan-Tecessüs, Riba/Sömürü, Şiddet/Tecavüz, Riya-Şeöhret Şehveti, Kamu malına tamah-Hazineyi kendine sermayeleştirme... gibi etiketlerle ortaya konan çoğu şey aslında bunları yapanların İRADE kültürü ile TESLİMİYET zihniyeti arasındaki ilişki biçiminden kaynaklanıyor.

Ergenlik döneminde çocuklarda gördüğümüz teknoloji bağımlılığı, beden teşhirciliği, cinsel kültür parkları, tüketici fetişizmi... Ailelerin bir İRADE bilinci ve programı olmayışından kaynaklanıyor. Kuşkusuz Aile Bakanlığının da bir İRADE POLİTİKASI ihtiyacı bile duymayışı; doğal olarak aile ile ilgili bakanlığı ya karakolda veya sosyal medya ortamındaki polemiklerde buluşturuyor.

( Diyeceksiniz ki; "Yahu!... Seçmen'in bile partisi ve tercihi ile kurduğu ilişki biçiminde bile irade-teslimiyet ilişkisi doğru denklemleştirilmiş değil!... Devletin bile Vatandaş-Yurttaş tarifinde ve beklentisinde "İradesizleştirilmiş teslimiyet" gibi tuhaf ödevler listesi var... Aile de olanlar sürpriz mi?...)

İRADE-AKLETME ve TESLİMİYET-BİLİNÇLİ BAĞLILIK içeriğinden kopmuş dindarlık tarifi de Vatadaş-Yurttaş beklentisi de bir gerçeği tekrarlar: Modernleşme artık "kabullenilmiş gerçeklik" olarak hayatın içinde akıyor...

İslam üzere söz konusu denklemi çözmek ve buna uygun aile-toplum-devlet bütünleşikliğini oldurmak mı?

Herkesin herkesin iradesini teslim almak için yola çıktığı; teslim aldığı irade kadar zengin, ünlü, lider, koç olmayı övünçlemiş bir durum gören bir toplum-devlet kültü içinde...

Yeni doğan her kuşak-nesil zaten modernleşmenin İRADEİZM programının doğal üyesidir.

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?