Erkan Aydın: “Sağlık Bakanı Koca’nın bütçe görüşmeleri sırasında ‘kanser hastalarının ilaçlarını devlet ödemektedir’ demesine rağmen, maalesef bu ilaçlar sosyal güvenlik kapsamında değil.”
-5 yıldır kanserle mücadele yürüten, son dönemde ilaca erişememesi ve metastaz nedeniyle artık yürümekte de zorlanan Duygu Öğretmenden zor soru: “Annesiz evlat yetiştirmenin devlete maliyeti daha mı az?”
BURSA – Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, SGK kapsamına alınmayan kanser ilaçları ve hastaların bu ilaçlara ulaşmada yaşadığı sorunları gündeme getirdi. Erkan Aydın’a basın toplantısında eşlik eden kanser hastası emekli öğretmen Duygu Aydın da SGK’nın dünya ile eşzamanlı olarak ilaçları kapsama alması talebini dile getirerek, “Tek sorum, annesiz evlat yetiştirmenin maliyeti devlete daha mı az?” diye sordu.
SAĞLIK BAKANI’NA CEVAP: “KANSER İLAÇLARI SGK KAPSAMINDA DEĞİL”
CHP İl Başkan Yardımcısı İlhan Ekinci’nin de katıldığı basın toplantısında konuşan Bursa Milletvekili Erkan Aydın, AKP Hükümeti’nin sağlık sektöründeki özelleştirme gibi liberal politikalarının vahim sonuçlara yol açtığını, sosyal sağlık politikalarından vazgeçilerek hastanın artık müşteri konumuna getirildiği anlayışın toplumun her kesiminde mağduriyet yarattığını kaydetti. Bu mağduriyeti yaşayan önemli bir kesimin de kanser hastaları olduğunu belirten Aydın, şunları söyledi:
“Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2019 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Plan Bütçe Komisyonu’nda ‘Bir çok hastalıkta olduğu gibi kanser hastalarının da ilaca ulaşmakta ve bu ilaçları devlet ödemektedir’ demesine rağmen maalesef bu hastaların ilaçları sosyal güvenlik kapsamında değildir. Söz konusu ilaçlar yüksek meblağ tutmaktadır. Asgari ücretin 2.000 TL, yoksulluk sınırının 6.167 TL civarında olduğu bir ülkede hastaların bu ilaçlara ulaşması neredeyse imkansız gibidir.”
“DUYGU AYDIN, MAĞDURİYETİN YAKIN TANIĞI”
Kanser ilacı konusunda mağduriyet yaşayan Duygu Aydın’la birlikte basın toplantısı yaparak konuyu gündeme taşımak istediğini belirten Aydın, şöyle konuştu:
“Bu mağduriyete yakından tanık olan bir yurttaşımız da basın toplantımızı birlikte düzenlediğimiz Sayın Duygu Aydın’dır. Duygu Hanım 2013 yılında ostrojen hormonuna duyarlı meme kanseri ile tanıştı. 2015 yılında tek bir kemik metastazi nedeni ile tedavi aldı. 2018 yılında 3 küçük kemik metastazi daha gelişene dek… Bu tarihte kendisine Faslodex ile Ibrance adli ilaci kullanması gerektiği ifade edildi. Takip ve tedavisini gerçekleştiren hekimi Haziran 2018 de başvuru yapsa da SGK tarafından ilacın geri ödeme kapmasında olmadığı bildirilmiştir. Duygu Aydin malulen emekli edilmiş bir öğretmendir. Ailesinin imkanları 6 yılda tükenmiştir. İlacın kullanılamadığı 6 ay içinde onlarca kemik metastazi oluşmuş ve ara ara yürüme zorluğu çekerken son 15 gün içinde hasta yürüyemeyecek noktaya gelmiştir. Boyundan başlayarak tüm omurgaya, bacaklara, kürek kemiğinden leğen kemiklerine, göğüs kafesinden kalça kemiklerine dek yaygın metastazlar gelişmiştir Şiddetli ağrılar çekmektedir. Duygu Aydin’in acil olarak ilaca erişimi gerekmektedir. Ancak yetkililerden ruhsatlandırma aşamasına yeni gecen ilacın önümüzdeki aylarda SGK kapsamına alınmasının öğrenilse de sadece hastalığa yeni yakalanıp, bir kaç kemoterapi almış hastaları kapsayacağı, Duygu Aydin gibi ileri evreye geçmiş hastalara verilmeyeceği bildirilmiştir.”
“RUHSAT VE SGK KAPSAMINA ALMA SÜRECİ HIZLANDIRILMALI”
İlacın bir kutusunun şu an 2.457,44 Euro olduğunu, aynı zamanda hastanın durumuna göre sıralama yapılarak kullanılması düşünülen Tecentiriq İmmunterapi (11.000 TL ) ve Abraxan (Artık ödeme kapsamında olsa da gerekli doz tutarı 3.000 TL civarı) olan iki ilacı daha kullanması gerektiği hekimler tarafından öngörüldüğünü vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
“Konu ibrance ya da başka bir ilaca erişim sağlanmasıyla da bitmeyecek. Kanser hücreleri her yeni ilaçtan sonra kendilerini değiştirme yani mutasyona uğrama gücüne sahip. Hastalık çok hızlı yol aldığı için de tedavi planlarının da hızlıca güncellenmesi gerekiyor ve maalesef ülkemiz ruhsatlandırma ve SGK kapsamına alma konusunda yavaş kalıyor. Temennimiz ve talebimiz bu ilaçların SGK kapsamına alınması ve tüm hastaların bu kapsamdan yararlanması.
DUYGU AYDIN: “ANNESİZ EVLAT YETİŞTİRMENİN DEVLETE MALİYETİ DAHA MI AZ?”
Hastalığının 2013’te kalça ve göğüs kemiklerinde oluşan noktalar halinde teşhis edildiğini, son birkaç ay içinde ise metastaz nedeniyle vücüdundaki tüm kemiklere yayılarak kendisini yürüyemez hale getirdiğini belirten Duygu Aydın ise gereken ilaçlara ulaşamadığından yakındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan konuya hassasiyetle eğilmesini talep eden Aydın, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda hassas olmasını, kanser hastalığı sözkonusu olduğunda siyasi olarak bakmamasını ve kırıcı bir açıklama yapmamasını rica ediyorum. Saygı duyuyorum, bugün burada görsem elini öpebileceğim bir başkandır ama eksikleri de var. Lütfen bunları da görsünler” dedi.
“SAĞLIK VE EĞİTİMDE SİYASET OLMAMALI”
Duygu Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben yaşam şansını kimsenin almaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Burada siyasi olarak bulunmuyorum. Sayın vekilim çok ilgilendi, teşekkür ediyorum. İyi ve doğru iş yapan herkesle omuz omuza olabilecek bir vatandaşım. Bu konuya siyasi olarak bakılmamasını rica ediyorum. Bugün siyasi gibi görüp, gelemeyeceklerini söyleyenler de oldu buraya. Bu çok farklı bir konu. Sağlık hizmet çok farklı. Ben buraya radyoterapi aldım geldim bir özel hastaneden, dünyadaki eşzamanlı getirilen bir radyoterapi cihazıyla. Ama bu cihaz devletin onkoloji hastanesinde üniversite hastanesinde yok, Ben Bursa’dayım o özel hastaneye gidiyorum ama çevre illerden gelen var, kalacak yeri olmayan var. Kemoterapiye ben hala bazen 2 çocuğumu bazen 3 çocuğumu alıp gidebiliyorum. Benim gibi hastalar için orada çocuk oyun odaları bulundurulmalı. Bu çok zor bir hastalık, asgari ücret düzeyindeki emekli maaşımla bunların hiçbirini yapamam.
“TAM VİRAJDAYKEN, DİREKSİYONUM KİLİTLENDİ”
Hastalığının çeşitli evrelerinde kullanması gereken ilaçlardan söz eden Aydın, kanser hastalarının içinde bulunduğu zor durumu şöyle örnekledi:
“Bir yokuş çıkıyorsunuz benzininiz bitiyor ya da keskin bir viraja geldiniz, oraya gelene kadar sizi devletiniz destekledi ve tam viraja girdiğinizde bakıyorsunuz ki direksiyonunuz kilitlendi. Belki şu an tekrar benim direksiyonum yeniden açılacak, yeniden yola gireceğim ama aracım çok hasar almış olarak gireceğim. Lütfen ilaçlarda erken ruhsatlandırma, lütfen dünya ile eşzamanlı SGK tarafından kapsama alınması. Biz üçüncü köprümüzle, üçüncü havalimanımızla, Avrasya tünelimizle çok gurur duyuyoruz ama lütfen sağlık eğitim gibi hayati kamusal alanlarda da öncü olalım. Amerika yapmıyorsa bile biz yapalım, vatandaşımı yaşatacağım diyelim. duyuyorum. Ben Cimer’e de yazdım. Tek sorum, ‘Annesiz evlat yetiştirmenin maliyeti devlete daha mı az?’ Yetkililerden ben sadece bunun cevabını istiyorum.”