Eskiden ahbap çavuş kapitalisti derdik, iktidarın şemsiyesi altına girip; yağan yağmurdan korunmaya ve o şemsiyenin altında beklerken karınlarına dolduran azınlıklara. Şimdi nepotik diyoruz.
Ömrümüz, yeni kelimeler öğrenip, mevzuyu hasımlar ile hısımların kuralsızlığını resmetmekten öteye gitmeli.
Telekom’u Hariri’lere teslim edenlerin fikri akrabalıklarını; ‘Palet fabrikasını özelleştirilmedi, devredildi’ diyenlerde ararken, siyasi kabahatler kanunundan nasiplerine düşürür müyüz? 481 nolu Resmi Gazetede yayımlanan metinde 25 yıl olarak geçen, fabrikanın bahçesine ayva ekilmesi midir? Türk Telekom da satılmadı, 21 yıllığına kiralandı diye görmüştük diğer haberiKanun 7. maddesinde şöyle diyormuş oysa, itibarına suikast edilmiş bu ferasetsizliğin cenahsızlığı:
(1) Kabahat, icraî veya ihmali davranışla işlenebilir. İhmali davranışla işlenmiş kabahatin varlığı için kişi açısından belli bir icraî davranışta bulunma hususunda hukukî yükümlülüğün varlığı gereklidir.
Birtakım yüzlerin kapkara, birtakım yüzlerin bembeyaz olacağı ahiret gününde de cennetten bir tanıdık bulur muyuz kaygısı güdeceklerine adım gibi eminim, gittikleri kafelerde bile tanıdık garson arayanların…
Amerikan ekseninden İngiliz eksenine kayan siyasi rotamızın, BMC (British Machine Company/ İngiliz Makine Şirketi) üzerinden yürütülen özelleşmiş çizgisine, İngiltere ile Katar’ın ortak tatbikatlarını da dahil edebilir miyiz?
Teşkliat-ı Mahsusa’nın son başkanı Hasan Ertürk’ün, İngiliz Muhipleri (Dostları) Cemiyeti hakkında söylediklerini hafızamızdan silememişken;tekrar eden muhipliğiniz size yeni (İngiliz Muhipler Cemiyetinin kurucularından) Abdullah Cevdet’ler doğurmaktadır. Abdullah Cevdet, Aklı Selim kitabının Atatürk’e sunulan nüshasının ithat sayfasında: ‘En büyük acizden en büyük iktidara 29.12.1928’ diye not düşmüştür ve nedense o dönemde cemiyete üye olanların sehpalarda sallandırıldığı dönemdir.
Yoksa adalet kimilerine çelik yelekler mi dağıtmaktadır?
Selam ve dua ile…