BURSA – Türkiye’ye okçuluk dalında dünya şampiyonluğunu kazandıran milli sporcular Mete Gazoz ile Yasemin Ecem Anagöz, Merinos’ta minik sporcularla buluştu. Söyleşi şeklinde gerçekleşen ve Antrenör Yusuf Göktuğ Ergin’in de katıldığı buluşmada; Gazoz ve Anagöz, yaşadıkları tecrübeleri Bursalı gençlere anlatarak, başarının sıkı çalışma ve disiplin sonucunda geldiğini ifade etti.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Muradiye Salonu, okçuluk dalında aldıkları başarılarla isimlerini dünya spor tarihine atın harflerle yazdıran milli sporcuları ağırladı. Almanya’da yapılan Dünya Kupası 4 ayak yarışlarında erkeklerde klasik yayda altın madalya alan, Olimpik Yay’da salon dünya ikincisi olan ve hocası Sermet Çınar’a ait tarihî Türkiye rekorunu kıran Mete Gazoz ile Klasik Yay Karışık Takımı ile gençler dünya rekoruna imza atan Yasemin Ecem Anagöz, antrenörleri Yusuf Göktuğ Ergin ile birlikte Bursalı miniklerin misafiri oldu. Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve renkli görüntülere sahne olan etkinliğe, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu ve Bursalı minik sporcuların aileleri de katıldı.
Milli Sporcu Mete Gazoz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği sözü yerine getirerek, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda şampiyon olmak istediğini söyledi. Anne babasının da okçu olduğunu, 2.5 yaşında ailesinin de desteğiyle bu spora adım attığını, ilk karşılaşmasına 3 yaşında çıktığını hatırlatan Gazoz, “14 yaşından beri uluslararası arenadayım. Şu an dünya sıralamasında 7. durumdayım. Kariyerimde birçok rekor oldu. Ancak okçuluk öyle bir şey ki. Rakip görmediğin biri gelip seni yenebilir. Nitekim yılda bin kişi yarışır, biri şampiyon olur ama 999’u onu hedef seçer. Şu anda ben hedefteyim. Bu psikoloji kolay değil” dedi. Zirvede kalmanın şampiyon olmaktan zor olduğunu ifade eden Gazoz, rakiplerini de kendisini de iyi tanıdığını ifade ederek, sıkı ve disiplinli bir çalışma ile tedbiri elden bırakmadığını vurguladı. 2015 Dünya Şampiyonası’nda kıl payı farkla kaybedince ‘Bana inananları mahcup ettim. Güvenlerini boşa çıkardım’ diye düşündüğünü ve annesine ‘Bir daha yarışmak istemiyorum, okçuluğu bırakacağım’ dediğini ifade eden Gazoz, “Annem bunun üzerine beni şefkatle kucakladı ve ‘O nasıl söz? Sen kaybetsen de benim oğlumsun. Ayrıca sen kaybetmedin, tecrübe kazandın. Asıl bırakırsan kaybedersin’ dedi ve olimpiyatların kurucusu Pierre Coubertin’in ‘Esas olan oyunları kazanmak değil, katılmaktır’ sözünü hatırlattı. Annemin o sözü ve tavrım, dönüm noktam oldu” diye konuştu.
Mete Gazoz ile birlikte yer aldığı Klasik Yay Karışık Takımı ile gençler dünya rekoruna imza atan Yasemin Ecem Anagöz ise başarıda aile desteğinin önemine değindi. Kendisinin İzmir’de okuduğu sırada okçuluk sporuyla tanıştığını fakat okulunun olumsuz ve engelleyici tavrı nedeniyle eğitim hayatını Antalya’ya aldırdığını belirten Anagöz, ailesinin yaşadığı bu sıkıntılarda sürekli yanında yer aldığını ve desteklediğini, buna disiplinli ve sıkı bir çalışmayı da ekleyerek başarıya ulaştığını ifade etti.
Gazoz ve Anagöz’e antrenörlük yapan Yusuf Göktuğ Ergin de tüm ailelere çocuklarını spora göndermeleri çağrısında bulundu. Bugün çeşitli meslek gruplarında binlerce, yüzbinlerce adayın yer aldığını fakat bu oranın sporda, özellikle de başarıda çok az olduğunu ifade eden Ergin, az olanın kıymetli olduğunu hatırlatarak, sporun tüm gençlerin hayatında yer etmesi gerektiğini söyledi. Gazoz ve Anagöz’ün antrenmanları ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Ergin, milli sporcuların okul ve kulüp arasında mekik dokuyarak söz konusu başarılara ulaştığını anlattı.
Söyleşinin ardından Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Şube Müdürü Hüseyin Buran ile Büyükşehir Belediyespor Yöneticisi Ömer Cihat Bay tarafından Gazoz, Anagöz ve Ergin’e birer plaket takdim edildi. Etkinlik, çektirilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.