Batı insanı Orta Çağı Derebeylerinin dayattığı kölelikle yaşadı. Sonrasında Sanayi Devrimi ile ikinci bir zulüm kıskacını yaşadı. Babalardan sonra anne ve çocuklar acımasızca üretim potalarına sürüldü. Zor şartlarda ekmeklerini kazanma ve yaşama tutunma mücadelesi vermek mecburiyetinde kaldılar. Kapitalizm daha fazla kazanmak uğruna aile mefhumunu, ahlaki değerleri, dahası, dinin kendisini hedef aldı. Gemi azıya almış kazanma hırsı bugünde devam ediyor.

Çerkeslerin çok güzel bir atasözü var; ” Candan önce onur gelir(psem yipe nape) ” derler. Hakikaten bütün müslüman toplumlarında olduğu gibi Türk insanı için de onurlu yaşam; taviz verilmez bir yaşam, davranış biçimidir. Biliyoruz ki, her fert her toplum maddi – manevi değerleriyle kıymetlidir. Bu kıymetlerin her biri onur, hatta, gurur vesilesidir.

Aile mukaddes kurumumuzdur. Bu ailenin kurucuları baba ve annedir. Baba(koca) ailenin reisidir, soy banisidir. İnsanlık, millet kavramı aile bireylerinin inşaasıyle devam eder. Bu kadar kıymetlidir aile kurumu. Salt aileyi veya kadını cinsellik tanımıyla sınırlamak olmaz. Kapitalist mantık açısından manevi değerlerin bir kıymeti olmadığı için ” ONUR ” kavramının da bir önemi yoktur.

Kapitalizm sadece Dünyayı kirletmiyor; insanlığı da hedef tahtasına oturtuyor. Gençliği, kadınları merkezine alarak aileyi yok etmeyi planlıyor. Aile yoksa anne – baba’nın da bir kıymeti harbiyesi kalmıyor. Batı toplumlarında bu sebeple babasız çokcuklar artıyor. Kadınlar çocuklarını yanlız büyütmeye çalışıyorlar ya da bakım evlerine – yurtlara bırakıyorlar.

Oysa bizim toplumumuzda baba ve anne için çocuklar vaz geçilmezdir. Her biri onur – gurur vesileleridir. Çocuklar sevginin – saygının ürünleridir. Onları sokağa bırakmayız, bırakamayız. Maalesef eleştirdiğimiz batı toplumlarında ki hastalıklar batılılaştırma dayatmasıyla toplumumuzda da seyrek de olsa yaşanmaya başlandı. Tedbir almalıyız. Bu sorumluluk önce anne – babaya(aile) düşüyor. Sonra  deevletimizin yetkili kurumlarına düşüyor.

Daha önce de belirttiğimiz gibi ”aile ” tartışılmaz derecede kıymetli kurumumuzdur. Bu konuda çok konuşacak, çok yazacağız. Çünkü ailelerinde, Milletlerinde geleceği buna bağlıdır. Ahlaken güçlü, imanlı, bilgili nesil nesil geleceğin güvencesidir. Hangimiz istemeyiz çocuklarımızın ahlaklı olmasını, iyi – kaliteli bir eğitim almasını, hepimiz isteriz öyle değil mi?

Bu konuya gelecek yazılarımızda devam edeceğiz. Rabbimiz cümlemize hayırlı evlatlar nasip etsin, her biri onur vesilelerimiz olsun İnşaallah. Vesselam.

Emrullah Akbulat