Lider Haber

Derbi Fenerbahçe’nin

Derbi Fenerbahçe’nin
Ravşan Alioğlu( ravsan@liderhaber.com )
23 Aralık 2019 - 1:46

Spor Toto Süper Lig’in 16. haftasında Fenerbahçe ile Beşiktaş karşı karşıya geldi. Haftanın en önemli maçı olan derbiyi Fenerbahçe Kruse (P), Ozan ve Vedat’ın golleriyle 3-1 kazandı. Beşiktaş’ın tek golünü ise Atiba kaydetti.

Maç öncesinde iki taraf da lider Sivasspor’a biraz daha yaklaşmak için kazanmayı hedefliyordu. Eksiklerine rağmen derbide favori ev sahibi Fenerbahçe görünüyordu. Moses ve Rodrigues’in yokluğuna bir de maç günü Emre eklenince ‘’Acaba Fenerbahçe hücumda yeterince üretken olabilecek mi?’’ sorusu kafamda belirmişti. Beşiktaş ise Galatasaray maçı ile çıkışa geçmiş ve haftalar süren galibiyet serisi geçen hafta kendi evinde Yeni Malatyaspor karşısında son bulmuştu. Kadrolar açıklandığında Fenerbahçe’de Tolga, Gustavo ve Ozan’ın bulunduğu orta sahanın mücadele açısından yeterli ancak yaratıcılık açısından eksik kalabileceği düşünüyordum. Çünkü bu üç oyuncunun hiçbiri ileride pozisyon oluşturabilecek teknikte değil. Beşiktaş cephesinde ise Ljajic’in ilk 11’de olmayışını yadırgamıştım.

Maça Fenerbahçe istekli başladı ve topu ileriye taşıdı. Ardından ikinci topları da alarak akın sürekliliği yaratmaya çalıştı. Maçın ilk dakikalarında Tolga’nın şutu ile de etkili oldu. Beşiktaş ise tam bir deplasman kurgusuyla maça hazırlanmıştı ve oyunu kendi sahasında kabul ederek ancak çok fazla pozisyon vermeden ileride Lens ve Burak’ın hızını kullanmaya çalışıyordu. İlk 20 dakika daha çok Fenerbahçe istediklerini yaptı. Ancak Tolga’nın şutu dışında başka pozisyon bulamadı. Beşiktaş da ceza sahasına gelen sağlı sollu topları iyi savuşturuyordu. Bir deplasman derbisi için bu oyun hiç de fena değildi. Derken 23’de Cüneyt Çakır, Rebocho’nun eline çarpan topu penaltı olarak değerlendirdi. Topun başına geçen Kruse Fenerbahçe’yi öne geçirdi. Golden sonra birkaç dakika Fenerbahçe Beşiktaş’ın daha çok üstüne gitmeye başladı. Beşiktaş’ın ilerideki tek hareketli oyuncusu Lens’di ve o da yeterince etkili değildi. Ardından Fenerbahçe üst üste yaptığı akınlardan birinde Ozan’ın uzaktan şutunda farkı ikiye çıkardı. Beşiktaş için en kötü senaryolardan biri gerçekleşiyordu. Fark ikiye çıktıktan sonra ne kadar kötü oynasa da Beşiktaş mücadele olarak maça tutunmak adına çabaladı. Caner ve Burak kötü gününde olmalarına rağmen oyuna ağırlığını koymaya çalıştılar. 38’de Lens’in sağ kanattan taca giden şutu Beşiktaş’ın maçtaki ilk şutuydu ve adeta ne kadar etkisiz oynadığının özeti gibiydi. İlk yarının sonlarına doğru Beşiktaş kıpırdanır gibi oldu. Ben Abdullah Avcı’nın devreyi beklemeden bir değişiklik yapması gerektiğini düşünüyordum. Beşiktaş devreye 2-0 geride girerse ikinci yarıda çok fazla zorlanacağının kanaatindeydim. Çünkü bu kadar kötü oynarken, hem de Fenerbahçe taraftarının önünde şansları çok azdı. Nitekim 45+5’te Atiba’nın bulduğu gol Beşiktaş’ı hayata bağladı. Atiba ilk yarı boyunca Elneny ile orta ikiliyi paylaşmasına rağmen daha çok üçüncü bölgede dolaşan ve top kullanan bir görüntüdeydi. Bunu maç boyu sürdürdü. Ne kadar etkili oldu? O tartışılır.

Devre arasında Abdullah Avcı beklediğim hamleyi yaptı ve Ljajic’i ilk yarının hayaleti Diaby’nin yerine oyuna aldı. İkinci yarının ilk 10 dakikasında Beşiktaş istediği reaksiyonu gösterdi ve etkili olmaya başladı. Fakat böyle bir deplasmanda oynuyorsanız, bulduğunuz pozisyonları cömertçe harcadığınız takdirde cezası ağır olur. Nitekim öyle de oldu. Burak Yılmaz’ın karşı karşıya kaçırmasından sadece birkaç dakika sonra Vedat Fenerbahçe’nin üçüncü golünü attı. Bu golden sonra Fenerbahçe oyun üstünlüğünü eline geçirdi. 70’e kadar üst üste ataklarla Beşiktaş’ı boğdu. Beşiktaş da bu dakikalarda savunmadan oyun kurmakta zorlandı. 70’ten sonra Beşiktaş biraz kıpırdanır gibi oldu ama bugün öyle bir maç oynanıyordu ki Fenerbahçe iyi oynamadığı dönemlerde bile mücadelesi ile oyuna ağırlığını koymayı başarıyordu. Beşiktaş’ta N’koudou’nun oyuna girmesi belki bir şeyleri değiştirebilir düşüncesi içindeydim. Oyundan çıkan Robocho bana göre takımın en kötüsüydü. Bu arada Gökhan Gönül de hücum katkısı anlamında çok eksikti. N’koudou için şunu söyleyebilirim. Bir oyuncuda denge çok önemlidir. N’koudou ise çalım atması gereken yerde dribbling deniyor. Pas atması gereken yerde çalım atıyor, bir anda kendini üç kişinin arasında buluyor ve atak sonlanıyor. Ya da bir çalım atıyor pozisyon buluyor. Sonrasında şutu farklı şekilde auta çıkıyor. Lens’i ise eleştirmekten bıktım. Hızlı bir oyuncu tamam. Ee sonra? Sonrası yok işte. Çalım, orta, şut, pas, yaratıcılık… Bunlarda yeterli değil. Maçta da hareketli olmasına rağmen üretkenlikten uzaktı. Fenerbahçe tarafına gelecek olursak. İyi mücadele etti. Kendi seyircisinin önünde özgüvenli bir oyun sergiledi. Maçın tamamını domine etmedi belki ama Beşiktaş’a deplasmanda olduğunu ve bir şekilde maçı kazanacağını çok net bir şekilde hissettirdi. Fenerbahçe bugün eksiklerine rağmen üç puanı alarak son haftalarda oluşan istikrarsız tabloya bir es vermiş oldu. Beşiktaş ise üst üste ikinci yenilgisini almış oldu. Abdullah Avcı ilk eşik olan Galatasaray maçını atlatmayı başarmış ve sonrasında takım başka bir hava yakalamıştı. Bu ikinci eşiği atlayamadı. Ancak ilk maçtaki gibi görevden alınma tehlikesi yok. Hala başarısız olma durumunda kredisi var. Avcı bu maç ile kendisi için de bir eleştiri yapmıştır. Bundan sonraki süreçte Diaby’yi forvetin arkasında kullanmaktan vazgeçebileceğini düşünüyorum.

LİDER HABER.... HABERİN LİDERİ...

porno sex brazzers porno hd porno porn porno seyret hack forum

betmarino aresbet betnano asyabahis mroyun bahigo mobilbahis bets10 imajbet betper