Güney Kıbrıs ın ilk seri cinayetleri olarak kayda geçen olayda, Rum milli Muhafız Ordusu subayı Nikos Metaksas  yaptığı itiraflarla dehşete düşürüyor.

Araların da kadın ve kız çocuklarının da olduğu yedi kişiyi öldürdüğünü itiraf eden 35 yaşında ki seri katil cinayetleri Nsıl işlediğini soğukkanlı bir biçimde anlattı.

Lefkoşa yakınlarında zanlının gösterdiği yerde bir kadıncesedinin bulunmasından sonra kentin 30 kilometre dışında ki “ Kırmızı Göl” diye adlandırılan maden gölundedibe batmış şekil de  bavul içinde parçalanmış  kadın cesedi bulundu.  Metaksas, Rum polisine Filipin uyruklu Maricar Valtez ile Romen uyruklu Livia Florentina ve kızı Elena Nataila yı göle attığını da söyledi.  Seri cinayetler  Mary Rose ve kızı  Sirera Graze Seucalıus un katili olduğunun anlaşılması üzerine ortaya çıkmıştı. Kadına ve yabancıya yapılan saldırı ve şiddet olaylarının en dehşet vericisi olan cinayetlerde   Filipin uyruklu  Maryy Rose nın katilin evin de temizlikçi olarak çalıştığı ortaya çıktı. 

YAKALANMASAYDIM DAHA COK ÖLDÜRECEKTİM

Düm dünyada olduğu gibi Güney Kıbrıs da da hortlayan ırkçılk ve şiddeti gözler önüne seren ifadelerde. Girdiği iddayı kazandığını söyleyen seri katil “en çok ben öldürdüm. Yakalanmasaydım daha çok öldürecektim” dedi.

Seri cinayetlerle ilgili soruşturma devam ederken İngiliz uzmanlardan yardım istendi. Güney Kıbrıs da yaşanan bu katliamların kurbanlarının tamamının yabancı ve uzak doğulu olması ırkçılığın hangi boyuta da geldiğinin göstergesi.  Kıbrıs da evler de ucuz iş gücü olarak yabancı çalıştırmak çok yaygın.  Yabancılara uygulanan şiddet mobing ve kötü davranış da normalleştiriliyor. Kuzey Kıbrıs da ırkçı cinayetleri birkaç duyarlı medya  mensubunun dışında bir tepki olmaması da ayrıca manidar…