1-KAZIM TORUN KİMDİR?
Adım Kazım torun nam-ı diğer (Keeazım torun) 1975 İnegöl/ Alibeyköy doğumluyum.
İlkokul mezunu evli ve bir kız çocuğu babasıyım. İsmim konusunda merak
uyandıran soruya da bu vesileyle açıklık getirmek isterim. Bu benim sahne ismim
gibi bir şey. Üye olduğum ilk fotoğraf sitesinde kullandığım bir rumuz. Bu
isimle tanındığım için yine bu isimle yoluma devam ediyorum. Dükkânımın
tabelasında bile bu isim yazılıdır. Suriyelilerle karıştıranlar oluyor, değilim
öz be öz Türk’üm.
2-
FOTOĞRAF ÇEKMEYE NASIL BAŞLADINIZ?
Fotoğraf çekmeye 2006 yılında kuaförlük yaptığım dönemlerde başladım. Sokak fotoğrafçılığından
yola çıkarak o dönem küçük kompakt Sony marka küçük 8 megapixel bir makine
almıştım, tabi bunu ilk başta aile içi hatıra fotoğrafları çekme amacıyla
almıştım. Sonraları gittiğimiz piknik/mesire alanlarında dere, çiçek, böcek
çekimleri yaparak manzara, portre, mimari derken fotoğraf dünyasına ilk
adımlarımızı atmış olduk. Güzelliğin göreceli bir kavram olduğu bilincinde her
şeyi çekerim. Şu an İnegöl’de düğün sektöründe, insan odaklı özel gün çekimleri
yaparak hayatımı kazanıyorum.
3- BU
KONUDA EĞİTİM ALDINIZ MI VE DERNEKLERLE BİR BAĞINIZ VAR MI?
Bu konuda eğitim almadım. Daha doğrusu akademik bir eğitim almadım. O yıllarda
sadece fotoğraf paylaşımı ve kendini geliştirme adına kurulan yüzlerce,
binlerce üyesi bulunan fotoğraf siteleri vardı. Bu sitelere üye olarak
yaptığımız çalışmaları amatör ve usta fotoğrafçıların görüşlerine sunuyorduk.
Onların bizlere yol gösterici, öğretici yorumları sayesinde kendimizi
geliştiriyorduk. Bunun yanında ilerleyen dönemlerde gelişen sosyal medya
ortamında (Facebok, Youtube, İnstagram) gibi platformlarda çalışmalarımızı daha
geniş kitlelere ulaştırma açısından imkânlar genişleyince sadece fotoğraf adına
kurulan siteler miladını doldurmaya başladı. Bugün bu sitelerden sadece birkaçı
ayakta diyebiliriz. Şu anda İnegöl Fotoğraf Sanatı Derneği (İFSAD) üyesiyim.
5-BAŞARILARINIZ
NELERDİR?
Geçmiş dönemde ulusal ve uluslararası yarışmalarda aldığım dereceler var
(1.lik, 2.lik mansiyon v.s) Bu dönemde sırf yarışma fotoğrafçılığı bir kulvar oluştu.
Şehir şehir dolaşıp ödül avcılığı yapan fotoğrafçı kitlesi var. Hem geziyorsun
hem para kazanıyorsun.
6-UNUTAMADIĞINIZ
BİR ANINIZ VAR MI?
Fotoğrafla ilgili anım… Yani aslında düşündüğünüzde fotoğrafın her karesi başlı
başına bir anı içeriyor. Bugün arşivinizden bir fotoğraf önünüze koyduğunuzda o
güne dair birçok yaşanmışlık hatırlıyorsunuz, emek hatırlıyorsunuz, dostlar
hatırlıyorsunuz. Kullandığınız ekipmandan tutunda yediğiniz tostun kaşarlı mı
sucuklu mu olduğunu hatırlıyorsunuz. Ama illa akılda yer etmiş bir anınız yok
mu derseniz ben bu soruya fotoğrafa ilk başlamama daha doğrusu bana başlama
kararı aldıran “o an”dan söz etmek isterim.
Şöyle ki; Bir gün bir matbaacı arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Onu PC başında
fotoğraf üzerinde çalışmasına şahit oldum. Bu bana elektronik, dijital
argümanlarla resim yapma sanatını çağrıştırdı. İlkokulda da resim benim en
sevdiğim dersti. Belki de beni en çok bu cezp etti… Dijital resim üretme
sanatı. Bu “resim” tanımım çoğu fotoğrafçılar arasında bazen tartışma konusu
olmuştur. Benim için pek önemi yok bunun. Fotoğraf da bir görseldir bunun ne
ile üretildiği değil izleyene ne anlattığı ve ne hissettirdiği ile ilgilenirim
ben. Bunu kabul edersiniz veya etmezsiniz benim açımdan bu böyle. Yani demem şu
ki;”Fotoğraf/resim” üretme adına çağın getirmiş olduğu tüm imkan ve olanakları
öğrenebildiğim kadarıyla sonuna kadar kullanma taraftarıyım.
6-SANATINIZIN
ZORLUKLARI NELER?
Bugün fotoğrafa başlayan bir sürü arkadaşımız var. Ama hobi ama ticari
hayallerle yola çıkan arkadaşlar var. İlk adımda başlaması kolay gibi görünse
de ilerleyen evrelerde fotoğrafın aslında çok da ucuz bir hobi dalı olmadığını
düşünebiliriz. Bu mevcut ülke ekonomik koşullarında heves kırıcı bir olgu
olarak karşımıza çıkıyor. Fakat her şey istemekle hatta istek duygumuzun
içimizdeki büyüklüğüyle alakalı.
7-GENÇLERE NELER ÖĞÜTLERSİNİZ?
Sonuçta ilk adımı atmak gerekiyor. Gençlere tavsiyem, bu yola girer girmez
ekipman manyağı olmasınlar! Eski fotoğrafçıların ne zor şartlar altında ne
güzel çalışmalar ürettiklerini akıllarından çıkarmasınlar. Bir önceki soru
içinde de söylediğim şey bunda da geçerli.
Güzel bir fotoğraf/resim ürettiğinizde hiç kimse size öncelikle ekipmanınızı
sormaz aslolan fotoğraftır ortaya ne koyduğunuzdur!
Ve ayrıca sanata olan ilginiz, hayallerinizi, kendinizi anlatma biçiminizi,
yaratıcılığınızı ortaya koyun. Ve bunun için mevcut teknolojik imkânları sonuna
kadar zorlayın.
Son olarak “fotoğraf yaşamdır, yaşadığınızın farkına varın” diyor, bir gün
kadrajından çıkacağınız bu hayattan geriye sadece güzellik kalsın diliyorum.