Düşünün; Türkiye’nin en önemli, en kapsamlı kurumlarından birinin başına getiriliyorsunuz. Kendinizi gösterebilmeniz, kapasitesinizi ortaya koyabilmeniz için büyük bir fırsat yakalamışsınız. İşler yürüyor; yapacağınız küçük dokunuşlarla, bürokraside daha önemli yere gelebilirsiniz imkanı çıkmış karşınıza. Peki ne yaptınız, sonuç ne oldu ?

Bilindiği gibi, 1992 – 99 senelerinde toplam 7 sene SSK’yı yönetiyorsunuz. Netice ne mi?

SSK doğum yapanı rehin alır duruma geliyor. Gariban emekçi, esnaf, köylümüz bir apandisit ameliyatı için SSK kapısına gitse 2 – 3 sene sonrasına gün verilir hale geliyor. Bırakın hizmeti SSK binaları viran, temizlik – hijyen mumla aranır olmuş. Halk tabiriyle Hindistan’a dönmüş SSK.

SSK öyle kötü yönetildi ki batmakla kalmadı, borçlarıyla da yük oldu. İlaç ihaleleri sonrasında kötü dedikodular aldı başını gitti. Başarısızlıklarla dolu yedi yılın sonunda emekli olan inzivaya çekilir dimi öyle olmadı. Siyaset sahnesine sıçradınız. Nedense başarısızlığınız taltif ediliyor ve Türkiye’nin en büyük muhalefet partisi CHP’nin başına bir kaset operasyonuyla getiriliyorsunuz.

Muhalefette de başarı yok ama koltuk hep sağlamda. Karşı çıkanlar, parti içi muhalefet yapanlar anında diskalifiye ediliyor. O kadar memnunlar ki en küçük eleştiriye müsaade edilmiyor.

Bir diğer ilginç olay ise; yaptığınız konuşmalardan dava ediliyorsunuz, tazminat ödemeye mahkum oluyorsunuz. Bir değil iki değil defalarca tazminat ödemeye mahkum oluyorsunuz. CHP’li vekillerden toplanıyor tazminat paraları. ” Yahu ne oluyoruz ” diyen, diyebilen çıkmıyor, çıkamıyor ortaya.

Bir ara rezidans daireleri meselesi çıktı ortaya, hemen kapatıldı. Oysa başkalarının en küçük detayları bile büyüteçlerle servis edilir bu ülkede. Neyse bu konuda kapandı. Partiden kopan kopana, istifalar, istifalar. Partinin Cumhurbaşkanı adayı olan şahsiyet bile ” partimden istifa etmek mecburiyetinde bırakıldım ” beyanıyla yeni parti kurma çalışmalarına girişiyor.

Hülasa edecek olursak, başarısızlıklar üzerine inşaa edilmiş bir bürokrasi ve siyasi geçmişle toplumumuzun karşısındasınız. Yine de pes etmiyorsunuz. Ne diyelim. Önümüzde 2023 seçimleri var. Bekleyelim, görelim. Bakalım nasıl bir sonuçla karşılaşacağız. Biz makalemizi ” akıbet hayrolsun ” diye noktalayalım ama bu konuya devam edeceğimizi belirtelim. Vesselam.