Lider Haber

Ayşe Tütüncü

Ayşe Tütüncü
Mehmet Akif Ertaş( akif@liderhaber.com )
19 Aralık 2019 - 21:15

Müzikteki Lirik Şiiri Özümseyenlerin Piyanisti: Ayşe Tütüncü

Tanzimat döneminden itibaren kaleme alınan roman ve hikâyelerde, söz Batılılaşmadan ya da Şerif Mardin’in tabiriyle Aşırıbatılılaşmadan açılınca, başrolü, ana karakterlerden önce üstlenen piyano, notaya bağlı kalınarak çalınan bir enstrüman olarak bilinirken, emprovizeyi bu enstrümanda  deneyenlerin sayesinde piyano, notanın tahakkümünü elinin tersiyle istediği gibi itebilen bir enstrüman olarak kendisini göstermiştir.

Emprovizeyi; Caz ile Blues arasında mekik dokumakla birlikte, daha çok Blues’dan aldığı ilhamla deneyen, denerken, sözü edilen müzik türleriyle kendisini sınırlandırmayarak çalışmalarını sürdüren Ayşe Tütüncü, bu bağlamda hatırı sayılır bir yerde durmaktadır.

Tütüncü, emprovizeyi, Blues’un Türkiye’de kitleselleşmesi için ter döken, kurucuları arasında da yer aldığı Mozaik’te, filizlendirmiş, dallandırıp budaklandırmıştır.

Depolitizasyon sürecinin travmasını ziyadesiyle yaşayan isimleri bir araya getiren grup, süreci iğne ve çuvaldız yağmuruna tutarken dinleyicisiyle arasına mesafe yerleştirmemiştir. Çünkü amacı muhalif ve protest söylemi estetize etmektir.

Mozaik sadece Türkiye’ye özgü militarist söylemi değil, aynı zamanda, bu söylemin ekmeğine yağ üstüne yağ süren Ortodoks Marksist anlayışı da iğne ve çuvaldız yağmuruna tuttuğu için önemlidir. Bu yönüyle onu, Çağdaş Türkü’nün, bünyesine  Caz ile Blues’u alan karşılığı olarak görmek de mümkündür.

Mozaik, sözü edilen iki söylemle didişerek, dinleyicisinin ufkunu, sadece müzik özelinde sosyokültürel değil, sosyopolitik bağlamlarda da genişletmiş bir gruptur.

Türkiye’ye özgü militarist ve Ortodoks Marksit söylemlerin zıt kutuplarda durdukları zannedilir ancak, söylemlerin arka planları kurcalandığında patriyarkayı semirtme bağlamında ortak paydada buluştukları berrak bir şekilde görülür. İşte Mozaik, bu arka planı kurcalayan, kurcalarken de patriyarkal söylemin tuzağına düşmeyen bir gruptur. Bu tuzağa düşmemesini, feminist söylemi, popüler veya popülist kodlarla çözmemesine, Avrupa ve Amerika’da bu söylemin yükünü ziyadesiyle çeken teorisyenleri yakından takip etmesine borçludur.

Avrupa’ya açılırken Avrupamerkezcilik, Amerika’yı gözlerken Amerikan Rüyası grubun başını döndürmemiştir çünkü grup, enternasyonal söyleme yaslanarak, kapitalizmin rahminden düşen, globalleşme ve küreselleşme kavramlarıyla da hesaplaşmıştır.

Patriyarkal söylemle, Judith Butler’ın Cinsiyet Belası kavramından ilham alarak didişen grup yüzü sirke satanları değil, ironiyi ıskalamayanları bir araya getirdiği için, bu özelliği taşıyan dinleyicisiyle buluşmak amacıyla çalışmalarını çoğaltmıştır.

Grup dağıldıktan sonra, çalışmalarını yeni gruplar kurarak sürdüren Tütüncü, Mozaik’in sıralanan özelliklerini yaşatmayı ihmal etmemiştir.

Teknolojik gelişmeler her alanda olduğu gibi müziği de sarıp sarmalasa da; endüstri, müziği Türkiye’de de esareti altına, ışıkla yarışarak alsa da,  piyanosunu emprovizeyle dillendirmeye devam eden Ayşe Tütüncü, Hız Çağı’nın koşturmacasını, tıklım tıkışlığını umursamadan; olabildiğince doğal, samimi, hakiki ve lirizmin karşısında elpençe divan durmayan lirik şiirini yazmaya devam etmektedir.

Bu şiir, şairliğini servis etmekle meşgul olmayan şairin şiiridir. Onu özümsemek için de önce servis etme fiilini tedavülden kaldırmak ve şair değil, şiir olmanın künhüne varmak gerekmektedir.

 

 

 

 

LİDER HABER.... HABERİN LİDERİ...

porno sex brazzers porno hd porno porn porno seyret hack forum

betmarino aresbet betnano asyabahis mroyun bahigo mobilbahis bets10 imajbet betper