Lider Haber

İsyanın Soykütüğünü Sipsisiyle Kaleme Alan Bir Enstrümanist: Ferhat Erdem

İsyanın Soykütüğünü Sipsisiyle Kaleme Alan Bir Enstrümanist: Ferhat Erdem
Mehmet Akif Ertaş( akif@liderhaber.com )
21 Ağustos 2020 - 0:10

 

 

Zurnanın küçük versiyonu olarak kabul edilen sipsi, Arif Sağ’dan Murat Toraman’a kadar birçok ismin elinden geçmiş olsa da, ona itibarını kazandıran enstrümanist Ferhat Erdem’dir.

Sipsi icrasında profesyonelleşmişse de; kaval, zambır, gibi üflemeli, Yörük curası gibi telli enstrümanlara da hayat veren Erdem, 1963 yılında Burdur’un Dirmil (Altınyayla) ilçesine bağlı Çatak köyünde gözlerini dünyaya açmıştır.

Sipsiyle çocukluk yıllarında tanışan ve tanışır tanışmaz, kaynaşan, onu benimseyen, düğünlere enstrümanıyla eşlik eden Erdem sadece enstrümanist değil, aynı zamanda hatırı ziyadesiyle sayılır bir derlemecidir.

Derlemeciliği; Muzaffer Sarısözen, Sadi Yaver Ataman, Halil Bedii Yönetken gibi imzaların çizgisinde ilerlemekle birlikte, bu çizgiyi genişleten, Konya Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde de çalışan Erdem, Akşehir folkloru üzerine alan araştırması gerçekleştirmiş ve TRT repertuarına bu yörenin ezgilerini de kazandırmıştır.

Enstrümanına odaklanan, edebiyat birikiminden de nasiplenmiş dinleyicinin gözünün önünden Fakir Baykurt’un Burdur’un köylerine açılan eserlerini geçirten Erdem’in sipsiyle, Baykurt gibi kalemlerin algıladığı Toplumcu- Gerçekçi söyleme katkı sunan bir isim olduğunu vurgulamak mümkündür.

Erdem’in sipsisi edebiyat kadar psikanalizle canciğer kuzu sarması olmuş dinleyiciye de Melanie Klein’ın özellikle Çocukken Başlar İsyan’ını hatırlatmakta gecikmeyecektir çünkü bu enstrüman, büyüğü zurna gibi isyanın sözcülüğünü üstlenmektedir.

İsyanın merkezinde sadece çocuk yoktur. Baykurt’un Tırpan adını verdiği romanının ana karakteri Dürü gibi, dedesinin yaşında bir erkekle aynı yastığa baş koymak zorunda kalınca, o ve onun gibi, erkek egemen söylem karşısında el pençe divan duran erkekleri Valerie Solanas’ın kaleme aldığı Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu’nu hatırlatırcasına kör bıçakla kıtır kıtır kesmeyi aklından geçiren kadınlar da bu isyanın dairesinde yerlerini almışlardır.

Sipsi gibi yerel bir enstrümanla özdeşleşse de yerelliğin laubaliliği tuzağına düşmeyen Erdem; Çağatay Akyol, Suat Kuş ile Arpanatolia adlı kolektifte enstrümanının müzikler arasında sorun yaşamadan turlayabileceğini de belgelemiştir.

Bu kolektifte arp ve ritm sazla isyan kitabının orta noktasından sipsisiyle konuşan Erdem’in folklor teorisyenliği enstrümanını atalete düşürmesini beraberinde getirmemiştir. Zaten sipsi doğası gereği atalet, nekâhet gibi hâlsizliklere bünyesinde yer vermeyen bir enstrümandır.

Doğa İçin Çal gibi Türkiye’ye özgü Popüler hatta Popülist Kültür’e hizmet eden projelerde arz-ı endam etse de Erdem sözü edilen kültürleri araç olarak kullandığı için duruşunu dejenerasyona uğratmamıştır.

Sipsi gibi yerelin, otantiğin temsilcisi olan enstrümanları yorumlamaya kalkışanlar, Türkiye’de elitist lümpenliğin geçer akçe olmasından istifade ederek enstrümanlarını da bu konumu sağlamlaştırmak için kullanmaktadırlar ama Erdem, lümpenlik kadar elitizmle de arasına mesafe yerleştirdiği için böylesi sorunlar onun nefesini tıkayamamıştır.

Basgitar virtüözü Kamil Erdem’in kardeşi olan Ferhat Erdem, sipsisiyle isyanın soykütüğünü kaleme almıştır. Onu layıkıyla dinleyenler isyan kadar muhalefetin de enstrümanın ve hayatın vazgeçilmezi olduğunu özümsemekte gecikmeyeceklerdir.

LİDER HABER.... HABERİN LİDERİ...

porno sex brazzers porno hd porno porn porno seyret hack forum

betmarino aresbet betnano asyabahis mroyun bahigo mobilbahis bets10 imajbet betper