Lider Haber

Türkiye’de Kadın ve Müzik/Women and Music In Turkey

Türkiye’de Kadın ve Müzik/Women and Music In Turkey
Mehmet Akif Ertaş( akif@liderhaber.com )
01 Kasım 2019 - 7:34

Kadınların Türkiye’de; solist, enstrümanist, besteci olarak nasıl konumlandırıldıkları ya da konumlandırılmaları gerektiği sorusu tam anlamıyla karşılığını bulamamıştır. Bunun birçok nedeni varsa da, akla ilk gelen kuşkusuz, eril söylemin, hayatın her alanında olduğu gibi müzikte de varlığını fazlasıyla hissettirmesidir.
Solist, enstrümanist, besteci kadınların sayısı yıllar öncesine kıyasla artmışsa da, sözü edilen söylemin kadınlar tarafından da yeterince sorgulanamaması, niceliğin artmasının yetmediğini gözler önüne sermektedir.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları etiketiyle, 2019 yılının Nisan ayında yayımlanan Türkiye’de Kadın ve Müzik/ Women and Music In Turkey adını taşıyan çalışma, niceliğin artmasını gözde büyütmeden kadınların eril söylemle müzik bağlamında artık tam anlamıyla hesaplaşmaları gerektiğini vurguladığı için önemli bir yerde durmaktadır.
Patricia Adkins Chiti ile Selen Gülün’ün derledikleri, bu isimlerin yanında, E. Şirin Özgün ve Ş. Şehvar Beşiroğlu’nun da katkı sundukları Türkiye’de Kadın ve Müzik, Gülün’ün Kısa Bir Önsöz başlıklı yazısında da belirttiği gibi Ben neden yokum? benzeri sorulara cevap olmak niyetiyle gün yüzüne çıkarılmıştır.
Bu soruya; müzikle öylesine ilgilenenleri de hesaba katarak cevaplar verme derdiyle kaleme alınan yazıları okuyanlar, kronolojiyi takip ederek, eskiçağdan bugüne, kadınların müzikle nasıl bağ kurduklarını öğreneceklerdir.
Kadınlar Türkiye’de solist ve besteci olarak artık daha rahat nefes alsalar da çeşitli enstrümanları yorumlama bağlamında ne yazık ki engellerle karşılaşmaya devam etmektedirler. E. Şirin Özgün’ün, tef ya da def olarak bilinen enstrümanın, eskiçağdan bugüne, kadınlar tarafından nasıl yorumlandığını incelediği yazısı, geçmişin, bugünden müzik bağlamında geride olmadığının altını çizmektedir.
Benzeri bir manzaranın varlığını, Ş. Şehvar Beşiroğlu’nun, Osmanlı müziğine odaklanarak vurguladığı, Selen Gülün’ün, imparatorluktan ulus-devlete geçiş sürecine ve bugüne kadar, kadın bestecilerin var olma ve seslerini duyurma mücadelesini nasıl verdiklerini anlatan yazısını da bünyesinde barındıran derleme müzikler arasındaki diyaloğu es geçmeme bağlamında da boşluğu doldurmuştur.
Sermet Muhtar Alus, Ercüment Ekrem Talu gibi edebiyatçılar eserlerinde, isimleri bugün bir çırpıda hatırlanmayan kadın hanende ve sazendeleri ağırlamışlardır. Derleme, Türkiye’de kadın ve müzik arasındaki bağın izini sürdüğüne göre, sözü edilen isimlerin eserlerinin de ele alındığı bir yazıyı da göz ister istemez aramıştır.
Aynı göz, yazıların ardından gelen Türkiye’de Kadın Besteciler Sözlüğü’nde kadın dengbejlerle de karşılaşacağını düşünmüş ancak hayal kırıklığına uğramıştır.
Bu eksikliklerine rağmen, Türkiye’de Kadın ve Müzik’in; dağınıklığı derleyip toparladığı, analitik perspektif geliştirme ve genişletmeyi amaçlayan çalışmaları katalize edeceği, sesini müzik alanında yükseltmeye cesaret edemeyen kadınlara cesaret aşılayacağı, cinsiyet ayrımcılığını müzik alanında da sürdürenlere karşı mücadele etme gücünü artıracağı unutulmamalıdır.

LİDER HABER.... HABERİN LİDERİ...

porno sex brazzers porno hd porno porn porno seyret hack forum

betmarino aresbet betnano asyabahis mroyun bahigo mobilbahis bets10 imajbet betper